-
Muhtacım…
Üşüyorum, Kalbim toprak altında kalmış Çok soğuk burası Kendi içimde buz tutuyorum Tut ellerimi, ne olursun tut Bırakma, yok olmaya bırakma beni Giderim… uzaklara gider, kaybolurum İçimde üşüyorum… Rüyalarımda ısınıyorum Yine seninle buluşuyorum Garip ve yarım bir sıcaklıkta yine beraberiz Ellerimiz uzaktaki iki yabancı… Sıcaklığın derinliklerindeyim Hâlâ üşüyorum, üşüyorum ve düşüyorum Düşünüyorum ama kavuşamıyorum Bir boşluktayım, ucu bucağı yok Serin gecenin içinde bir fener aradım Sevgilim, gözlerine muhtacım Yolum, kalbinde gizli Sana muhtacım…
-
Yıllık Yalnızlık
-Sensizlikten Önce…- Güne saçlarının sarılığı açıyor Hava yine biraz sen kokuyor Hüzünlü bir rüzgâr esiyor İçinde biraz kalbim yaşıyor Salkımların doldurduğu yollarda Kokluyorum havayı arada Bulutlar havadan bakıyor bana Duyuyorum, içime işliyor… Martıların sesleri artık gelmiyordu Bu sahiller, caddeler, sokaklar… Nefessiz kalmıştı artık, sensiz kalmışlardı Havada bir ayrılık kokusu var, Kokudaysa bir hüzün, bir burukluk… Bir özlemde buluşan iki kalp Karalar bağlamış bir karanlıkta Kayboluyorlardı… -Sensizlikten sonra…- Bir daha var olamadım ruhumda Yoktum sanki, yaşamıyordum İçimde yarım kalmıştım, Tamamlanmıyordu duygularım Ama seni bir deli gibi sevdim Saf duygularla sevdim Hissettirmeden, sadece sıcak bir huzurla Ve, sadece kendi kalbimi yakarak Sevdim… -Sevgiden…
-
Tebrik
I Sevgilim, Sana bu saatten sonra ne desem anlamsız Çünkü çoktan uçup gittin kalbimden Özgürsün artık, Mutlu olmak için Sensizlikte açan bir karanlıkta yaşarım Senin mutluluğuna değer… Ama sevgilim, Bazı şeyler artık o kadar soyut ki Mesela sen, o kadar bulanıksın ki Göremiyorum seni, Neredesin, ne yapıyorsun bilmiyorum Benden gittiğinde yitirmiştin önemini Ama yine de sensiz yaşayamıyorum Sensiz doğan bir gün En acı karanlıktan daha karanlık sevgilim Ruhumda bir hissizlik hissediyorum Yokluğun dünyaya sığmıyor Gözlerinin noksanlığı hayatımı bitiriyor sevgilim Ellerini seni görmeden de kalbimde hissedecek kadar çok sevmiştim seni Hislerimi kırmak için kalbimi benden aldın Önemli değildi yaşattıkların Soğukluğun ve sıcaklığın birbiriyle yarışıyordu Biliyorum sevgilim, Hissettiklerini…
-
Kırgınlıklar da Konuşur…
Dayanamıyorum, bu kez olmuyordu. İçimde bir huzursuzluk vardı, atamıyordum dışarı… Kime gideceğimi, sarılacağımı bilmediğim bir gecenin içindeydim yine. Biliyorum, çaresizim ve bunu kabul ediyorum. Bu hayat bana ağır işte! Ruhumun esintisi beni sürekli oradan oraya savuruyor, görmüyorsunuz. Görmüyor da değilsiniz, görmek istemiyorsunuz. Bu hikayenin sonu böyle bitecekti madem, neden bu kadar his yaşandı? Cevabı olmayan sorular ne de güzel değil mi? Bir veda busesinde hayat bulmak kadar güzel olan yaşamın içindeki bir fırtınada sallanan bir gemi gibiyim ama. Öyle bir gemiyim ki gökyüzünde kürek çekiyorum… Düşünüyorum, hayal gücüme sığmayan bir sürü nokta olduğunu fark ediyorum. Buzdağının görünmeyen kısmında kaybolup görünen kısmını bulamayan bir kaptanım işte. Duygularımın denizindeki derin boşluk işte…
-
Kanayan Sevgi
Son kez sev beni Özlüyorum sesinde kayıp kalbimi -Gel, son kez gel…- Yaralarım çok ağır, saramıyorum Sensizlik çok zor, çok soğuk Anlatamıyorum Ama anlarsın ya işte Kelimeler hep kavuşmaz Ben sensiz konuşamıyordum ki Sensiz var olamadım aslında Yaralıydım sevgilim Kanlar akıyor duygularımdan Sana çiziliyor yolu Bilmiyorum… İlacını bilir mi bir hasta? Gökyüzü neden seninle doğdu bu sabah? Aydınlığa çökmüş siman Parladıkça gözden kayboluyor Önümü göremiyorum… … Artık olmuyor ama Sevmek istesem de olmuyor Yüreğimdeki sen, aklımdaki sen değildi Susuyordum, başka çarem kalmamıştı… Son gecemizi yazacaktım sevgilim Eğer ellerin hâlâ ellerimde olsaydı Son sözlerimi yazıyorum şimdi Kederimde yine sen Sevgim seninle tarihe yol aldı Saatler geçmeyecek…
-
İçimdeki Sessizlik
Tut ellerimi, Bırakma beni kendimle Korkuyorum yalnızlıktan Bir karanlığın içindeyim sanki Hava soğuk buralarda Tepelerde hafif kar var Ağır ağır yağıyor hayallerimin üstüne İnci beyazı karlar Gecelerim şahit, Seni ne kadar sevdiğime Sensiz doğduğum dünyada Gözlerinin büyüsüyle ben oldum Benliğimde yaşadın, içimdeki sessizliktin Yıllarca dertleştim seninle, Yeri geldi sen benimle dertleştin Özlüyorum gözlerini, Gülüşündeki hayat parlaklığını Tekrar göstereceğin günün hayalindeyim Baş başa ve yalnızım kendimle Tepelerdeki karda saklanıyorsun Üstüme bir çığ olarak düşmene razıyım Kalbimin kalbi kırık Nefesimde sen eksik Yüreğim soğudu sevgilim, Benliğimdeki seni kaybediyorum Ellerini tut kalbimin Ayakları basmıyor sensizken Buz tutmuş kalbim, Çatırdıyor içten içe “Üzülme sevgilim; kalbimdeki kırıklara biraz…
-
Kalp Sesinde Kırıklık
“Bazen hissederiz nefes almak bile içimizi yakar. Geride kalanların harladığı bir ateş, yavaş yavaş ruhumuzda hakimiyet kurmaya başlar. Dayanamadığımızı sanırız, pes etmeye yaklaşırız, yolun sonunu göremeyeceğimizi düşünmeye başlarız. Bir şeyin eksikliği bizi durdurup başladığımız noktaya geri çekmeye başlar ve akıntı gibi sürükler. İçinden çıkmak istesek de başaramayız.” Fark ediyordum günden güne Nefesim bu yola az geliyordu Bir şeyin eksikliği düştü yüreğime Kalbim sesinin olmadığı yollarda yürüyordu “Bırakamadıklarımızla yaşamaya karar veririz ve yaşamayı deneriz. Denediğimizle kalacağımızı bilmeyiz… Mutluluğu aramayı yanlış tanımlamak sevenlerin suçu olmamalıydı, olamazdı. Sevgiye varana kadar gidilen yollar, dinlenilen duraklar ve çalan şarkılar ne de iyi bilirdi dertli yolcunun hayatını.” Sevgi ışıkları uzaklarda ışıldardı Kulaklarında çınlardı sessiz…
-
Frekanslı Aşk
Geçen gece oturdum balkonumda Radyoda yine aynı kanal açık Sessizlik hâkim geceme Sessizliğime ise sen hâkimsin Aşkın frekansı ayarlı kalmış Her gece aynı saatte Aynı yerde açılmakta Bir içki şişesi alırım eşlik eder Saatler boyu içer dururum Belki uyuyakalırım da seni görürüm diye Neden sorusunu sormak aklıma gelmez Zihnimdeki sesini sevgiyle harmanlarım Aşkın frekansının eşliğinde Kendimi unutarak dinlerim Yastığa kafamı koyduğumda Yine seni görürüm kapının eşiğinde Gözlerimi kapattığımda aydınlatırsın karanlığımı Özlerim seni, Özlerim, özlemim kalbimde bir meşale gibi yanar Sonra bir ışık görünür gökten gelen Göz alıcı bir ışık Ve ardından gelen gürültü Meşalemin üstüne yağan bir yağmur Hayallerim gibi sönen bir meşale Toprağa karışan günlerimiz Daha gür bir sabaha…
-
Sesler ve Teller
Teller, acının sesini dinliyordu Sesler ise çaresiz telleri anıyordu Sessiz gecenin serin saatleri artık yordu Sanki üst üste gelmiş yıllar adeta bir ordu Her geçen yıl bir ruhun içinde bir anı Ruhun telleri acımaz unutur elleri Kaldırımların sustuğu yerde açan gülleri Hatırlamak gibi geçen giden bir son anı Sesler, ardı arkası gelmez bir şekilde yankılanır Ve sessizliğin ölümünde bir ışık aydınlanır Güller topraktan çıkmış, sonsuzluğun yolunda Susan tellerdeki kuşların cıvıltısı kimin umurunda “Susarak aradığın geceler senin miydi biliyor muydun? Düşündüğün her gece, aklında yankılanan her ses ve sana kendini gösterdiği her aydınlık; hiçbiri senin değildi. Sen onun ruhunda yürüyen hiçler alemindeki bir yolcu olarak yaşıyordun ve sen…
-
Çılgınlık
Sevmek; Her insanın işi değil Aklından vazgeçenlerin işi Yaşamını, Aklını, Hatta kendisini unutanların işi… Yaşarken yaşadığını unutanların bileceği histir sevmek Belki de özlerken bile gözyaşlarını tutanlar hisseder Unutanlar ne güzel sever birini Çünkü unutulanlar kalpte yaşamaya devam eder Unutulanlar en derinlerde nefes alırlar Sevilmek dedikleri Kavuşamamaktan mı imkansız Yoksa farkında olmamaktan mı Ya da, Hiç yaşamamış gibi olmaktan mı kaynaklı?..